Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın. M.Kemal Atatürk
BESLENME KÖŞESİ 0-6 YAŞ ÇOCUKLARINDA DİL GELİŞİMİ EĞİTİCİ YAZILAR OYUNLAR GEMS KONU BAŞLIKLARI

ÇOCUĞUNUZ İÇİN NASIL BİR DİSİPLİN

 Disiplin, erken dönem çocukluk yıllarından itibaren başlayan bir süreçtir. Çocuk, dürtüleriyle hareket eden ve dünyanın kendisi etrafında döndüğünü zanneden bir varlıktır.

 

Özge Türk
Çocuk ve Ergen Psikoloğu

Anne ve baba, çocuğa bu dürtülerini frenleyerek kontrol etmeyi öğretir. Burada önemli olan nokta, iyi bir disiplin anlayışı içerisinde tehdit ve zorlamaların olmaması, disiplinin ancak saygı ve sevgiyle gerçekleşebileceğinin bilinmesidir. En önemlisi ise; ebeveynler, mutlaka çocuğunuza örnek olun!

Disiplin, içsel denetimi sağlamak amacıyla bireyin kendisi ve çevresiyle uyumlu yaşayabilmesini sağlayan kural ve sınırların tümüne denir. Disiplin, sorumluluğun içselleştirilmesiyle sağlanabilir. Anne -babalar çocuklara yeni bilgi ve beceriler kazandırmaya çalışırken bunu ceza ve kontrol ile karıştırabilmektedirler. Çocuk, yapması ve yapmaması gerekenleri kendiliğinden bilemez, bunu ona öğretecek olan anne- babasıdır. Çocuğa kabul edilen ve kabul edilmeyen davranışları net bir şekilde belirtmek gerekmektedir. Örneğin; kardeşine kızan ve vurma teşebbüsüne geçen bir çocuğa, “kardeşine kızabilir, sinirlenebilirsin; ancak ona zarar vermek yok” gibi bir söylemle yaklaşılmalıdır. Böylelikle hem sınırları belirlemiş, hem de çocuğun içinden gelen duyguları anlamlandırmasına yardımcı olmuş, kendi denetimini sağlaması için ona açıklama yapmış olursunuz.

Tehdit ve zorlamaya başvurmayın
“Eğer şu davranışı yapmazsan seninle konuşmayacağım” yerine “şu davranışı şu şekilde yapmalısın” gibi kısa bir mesaj çocukta daha etkili olmakta ve davranışın yapılması sizinle ilgili bir durumdan bağımsız gerçekleşmektedir. Odaya kapatma, dayak gibi cezalar ise çocuğun size karşı hırslanmasına ve saldırgan tepkiler duymasına yol açmaktadır. Ayrıca izole edilen, şiddet gören çocuk benlik saygısını yitirmekte ve kendine olan güveni azalmaktadır. Bu nedenle böylesi davranışlardan uzak durmalısınız. Çocuğu en iyi disipline etme yolu öncelikle onu anlayabilmekten geçer. Eğer çocuğun duygu - düşüncelerini anlayabiliyor ve bunu ona gösteriyorsanız, çocuk da sizi anladığını ifade eden davranışlarda bulunacaktır. Küçük çocuklarda bu durum oyun aracılığıyla kolaylaşmaktadır. Oyun aracılığıyla iletişiminiz artarak güçlenecektir. Ama öncelikle çocuğun gereksinimlerine saygılı olmalısınız. Örneğin tam bir oyunu tamamlamak üzereyken onu kolundan tutup kaldırır, yemeğe götürmeye çalışırsanız hayal kırıklığından dolayı çocuk ne yemek yiyecek ne de istediğiniz başka şeyi yapacaktır. Tam tersine size tepki gösterecektir. Hemen kendi koşullarınızda böyle bir durumda neler olabileceğini düşünün. Tam bir filmin sonu gelmişken birisi sizi kolunuzdan tutup kendi istediği bir şeyi yaptırmak için zorluyor. Herhalde hiç hoşunuza gitmezdi. Öyleyse karşılıklı iletişimde saygının ne kadar önemli bir yeri olduğunu görmekteyiz. Disiplin ancak saygı ve sevgiyle gerçekleşebilir.

Çocuğa örnek olun
Tehditler, yasaklar ve cezalandırmalar yerine çocuğa örnek olmayı deneyin. Örneğin çocuğunuza “sana odanı toplamanı söylemiştim, neden hala toplamadın” yerine “hadi gel birlikte toplayalım, nasıl toplanacağını sana göstereyim” demeniz, bir sonraki sefere oda toplama davranışını tek başına yapabilmesi için çocuğu teşvik edici bir tutum olacaktır. Onu suçlayacağınıza yol gösterin. Çocuğa kuralların uygulanmasında rol ve sorumluluklar verin. Belirli bir disiplin anlayışının devamlılığını, sürekliliğini sağlamada tutarlı olmanın önemli bir yeri bulunmaktadır. Tutarlılık ‘hayır'ların kolaylıkla ‘evet'e dönüşmemesidir. Bazı anne- babalar çocuk ağladığında dayanamayıp koydukları kural ve sınırları bir anda altüst ediverirler. Bu durumda disipline etme süreci sekteye uğramış olur. Hem çocuğun kafası karışır, hem de sizin için her şey ‘sil baştan'a dönüşür. Bu nedenle tutarlı olmanın disiplin anlayışı içerisinde önemli bir yeri vardır.

Ön tedbirler alın
Bir başka nokta, sorun olan davranıştan önce beklentilerinizi açıklayabilmektir. Örneğin çocukla sokağa çıkmadan önce neyi alıp neyi alamayacağınızı kesin olarak belirtirseniz, bir sonraki problem davranışı engellemiş olursunuz. Çocuğa kızmamak için ön tedbirler alınması oldukça önemlidir. Odası sürekli dağınık olan bir çocuğa yazılı notlarla hatırlatma yapmak buna güzel bir örnektir. Kabul edilemez bir davranışın yerine alternatifler sunabilirisiniz. Örneğin; “Duvarları çizmek yok, işte sana kalem ve kağıt” gibi. Sorun olan davranışın sonuçlarını kontrol etmeye çalışmayın; eğer tüm uyarılara rağmen aynı davranışı tekrar ediyorsa sonuçları yaşamasına izin verin. Ödüllendirmenin bir davranışı kazandırma sürecinde önemli bir yeri olduğunu unutmayın. Çocuğun içsel dünyasında anne-babasının ve çevresinin onayını alması, beğenilmesi kavramları çok önemli yer tutar. Bu sebeple yapabildiği şeylerde onu sözel ödülle onurlandırın. “Aferin, bravo, çok iyi” gibi söylemler çocuğu yüreklendirerek davranışın yapılmasını pekiştirecektir. Bunun yanısıra maddi ödüller kalıcılığı olmayan ve pazarlığa dönüşebilecek, sözel ödüle göre daha etkisiz araçlardır. İlla ki bir maddi ödül verilecekse olumlu davranışın akabinde verilmesi gerekir; üç hafta sonra ödüllendirilen bir çocuk hangi davranış için ödüllendirildiğini artık unutmuş olacaktır. Kriz anında öfkenizi kontrol etmeye çalışıp serinkanlı olmalısınız; yani şimdiki tabirle “cool” olmalısınız... Sinirlenip öfkelendiğinizi gören çocuk için bu durum bir koz teşkil etmekte ve davranışın sürekliliği artmaktadır.

Sonuç olarak, çocuğunuzda belirli bir davranışın yerleşmesini istiyorsanız tutarlı, kararlı ve sakin olun.  Çocuğunuzun o anki duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışarak emin olun. Bu tutumunuz cezalandırma sisteminden daha fazla işe yarayacaktır.